2014, Cilt 30, Sayı 2, Sayfa(lar) 053-058
İsviçre Esmeri düve ve laktasyonda olmayan ineklerde ovaryum fonksiyonlarının östrüs senkronizasyonu ve gebelik oranı üzerine etkisi
Mehmet Köse1, Tevfik Tekeli2
1Dicle Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı, Diyarbakır, Türkiye
2Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı, Konya, Türkiye
Anahtar Sözcükler: Modifiye ovsynch protokolü, ovaryum fonksiyonu, östrüs senkronizasyonu, gebelik oranı
Görüntülenme Sayısı:2663 - İndirilme Sayısı: 1595

Amaç: Bu çalışmada modifiye bir ovsynch protokolü ile senkronize edilen İsviçre Esmeri ırkı düve ve laktasyonda olmayan ineklerde ovaryum fonksiyonlarının östrüs senkronizasyonu ve gebelik oranı üzerine etkisi araştırıldı.

Gereç ve Yöntem: Düve (n=60) ve ineklerin (n=27) östrüsleri 14 gün ara ile iki 150 mcg d-kloprestonol (PGF) enjeksiyonu ile senkronize edildi. Ovulasyon, ikinci PGF enjeksiyonundan 48 saat sonra 50 mcg lesirelin acetate (GnRH) enjeksiyonu ile indüklendi ve son enjeksiyondan 16-20 saat sonra tohumlama yapıldı. PGF ve GnRH uygulama günlerinde korpus luteum (CL) ve follikül çapı ultrason ile ölçüldü. Ayrıca plazma progesteron konsantrasyonunu belirlemek amacıyla kan örnekleri, PGF enjeksiyon günlerinde, tohumlama günü (ST) ve ST sonrası 7, 14, 21. günlerde alındı. Gebelik muayenesi, tohumlama sonrası 28. günde ultrason ile yapıldı.

Bulgular: Çalışmada senkronizasyon ve gebelik oranları sırasıyla %87.4 ve %36.8 oldu. Senkronizasyon periyodunda protokolün etkinliğini azaltan en önemli faktör, ikinci PGF enjeksiyonu sırasında luteal fonksiyonunun olmaması (%6.89) oldu. Senkronize ineklerde ise gebelik oranını olumsuz etkileyen iki ana faktör belirlendi. 1- Tohumlama sonrası 7. günde luteal fonksiyonun olmaması (senkronize olanların %11.84). 2- Muhtemel erken embriyonik ölümler (senkronize olanların %11.84).

Öneri: Sonuç olarak, iki PGF ve bir GnRH enjeksiyonundan oluşan modifiye ovsynch protokolü ile İsviçre Esmeri düve ve laktasyonda olmayan ineklerde, östrüs ve ovulasyonların senkronize edilebileceği ve kabul edilebilir düzeyde gebelik oranı elde edilebileceği kanısına varıldı.