2020, Cilt 36, Sayı 3, Sayfa(lar) 172-179
Köpeklerin uzun ekstremite kırıklarında minimal invaziv plak osteosentez (MIPO) yönteminin klinik ve radyografik olarak değerlendirilmesi
Cansu İstim, Mustafa Arıcan
Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı, Konya, Türkiye
Anahtar Sözcükler: Minimal invaziv osteosentez, kırık, humerus, tibia, femur
Görüntülenme Sayısı:1903 - İndirilme Sayısı: 720

Amaç: Bu çalışma, köpeklerdeki uzun ekstremite (humerus, femur ve tibia) kırıklarında kilitli-kompresyon plağı (LCP)?nın minimal invaziv yöntem uygulanmasını takiben prognozun klinik ve radyolojik olarak takip edilmesini amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmanın materyalini kliniğimize uzun ekstremite kırığı ile getirilen farklı ırk, yaş ve cinsiyetteki 13 köpek oluşturdu. Çalışmada yer alan 13 olguda; 11 tibia (%84.6), 1 humerus (% 7.6) ve 1 femur (%7.6) kırığı belirlendi.

Bulgular: Minimal invaziv plak osteosentez?inde operasyon sürelerinin kısa sürdüğü görüldü. Tibia osteosentezlerinin operasyon süreleri tibia?nın anatomik pozisyonu, medial yaklaşım ve kas kitlesinin az olmasından dolayı diğer kemik osteosentez sürelerine oranla daha kısa sürdüğü görüldü. Humerus ve femur operatif yaklaşımında diseke edilmesi gereken kas dokusu fazla olması nedeni ile periosta yaklaşmanın ve kırık redüksiyonunun zor olduğu gözlendi.

Öneri: Minimal invaziv plak osteosentez, invaziv yöntemlere göre daha az yumuşak doku hasarı oluşturmakta bu sayede yara iyileşme süresi kısalmaktadır. Operasyonda küçük enzisyonlar yapıldığı için kemiğe yaklaşım ve yumuşak dokuyu kapatma işlemi kısa sürmektedir. Bu yöntem, ateşli silah yaralanması ve dolaşım bozukluğu olan olgularda minimum yara oluşturmak için seçilebilecek ideal bir operasyon yöntemidir. Humerus ve femur?a yaklaşımda diseke edilmesi gereken kas dokusu fazla olduğu için bu kemiklerin disloke kırıklarında bu yöntemin kullanılması her zaman uygun değildir. Operasyona uygun olguların seçimi başarı oranını arttırmaktadır.